Kime güveneceğimizi şaşırdık!

Kime güveneceğimizi şaşırdık!

İster istemez kapitalist sisteme biz de köle olduk.

Ben olmadım diyerek, kendini hatasız sananlar olacaktır elbet…

Yıllarca kahrımızı çeken mahalle bakkalları yerine binlerce şubesi olan marketlerden alışveriş yapar olduk. 

Bahsettiğim mahalle bakkalları, garibanın hakkını yemeye kalkan, gramdan çalan, kazandığıyla köşeyi dönen “Mahalle çakkalları” değil.

Onlar utanç defterine adlarını altın harflerle yazdırdı ve tarih olup gitti.

Tanıdığımız biri borç istediğinde, “Acaba borcunu öder mi?” diye düşünür hale geldik.

Ama sahibinin kim olduğunu bilmediğimiz bankalara binlerce, yüzlerce ve milyonlarca TL’yi yatırırken,

Bu bankanın sahibi kim, acaba paramı geri alabilir miyim? Diye sormayı düşünmedik.

Muhtemelen kredi verirken “Değerli müşterimiz” ödeme günü geldiğinde “Sayın abonemiz” diyen müşteri temsilcilerine aldandık.

Mahalledeki terzi abiye sözümüz de nazımız da geçiyordu ama bugün sahibiyle tanışamadığımız giyim mağazalarında aldığımız ürünü onca zahmetle iade ediyoruz. 

Gerçi onlara da güven duyanlar var.

Hani “Koşulsuz iade garantisi” sunuyorlar ya!

Allah yardımcımız olsun.

Yine söylüyorum, söylemeye devam edeceğim…

Bu ülkenin de bu şehrin de sorunları birlik ve beraberlikle çözülür.

Bunun başka yolu yok.

Demokrasi, “Halkın kendi kendini yönetmesi” veya “Yönetime katkı vermesi”  anlamına gelmiyor mu?

Sadece oy vermekle milletten daha zengin vekil seçmekle yönetime katkı verilmez.

Bazıları bu ülkede yaşananları başkalarının sırtına yükleyebiliyor.

Hiç kimse bu ülkede yaşanan olumsuz bir olaydan, beni ilgilendirmez diyerek sıyrılamaz.

Nasıl yaşanan güzel bir gelişmede, biz yapmışız gibi gururlanıyorsak, 

Olumsuz bir durumda da bu ülkeyi sahiplenmesini bilmeliyiz.

Sürekli suçlayan ve sadece eleştiren bir nesil istemiyorsak,

Gözümüzü açmalıyız.

Yoksa bir daha istesek te açamayacağız!

20 Nisan 2016 Cantürk Demirci Köşe

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir