Ancak vicdanınızı rahatlatırsınız!

KÖŞE’SİZ

Ancak vicdanınızı rahatlatırsınız!

Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yükselişi ve gelişmesiyle birlikte Zonguldak, öğrenci kenti olma yolunda ilerliyor.

Rektör Prof. Dr. Mahmut Özer girişimleri ve yaptığı çalışmalarla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmış durumda.

Bülent Ecevit Üniversitesi ve üniversiteye bağlı MYO’lar geleceğe yönelik umut vaat ederken aynı zamanda, bulundukları bölgenin ekonomisini geliştirmeye de devam ediyor.

Bu güzel gelişmeler ve öğrencilerin bu şehre ekonomik getirisinin, sizce bir mükafatı olması gerekmiyor mu?

Mükafattan kastım öğrencilere daha nefes alabilir, daha yaşanabilir ve vakit geçirebilir bir alan ve tesis sağlanması.

Öğrenci arkadaşlarımın çoğu vakit geçirebilecekleri yerlerin azlığından (yokluğundan) şikayetçi.

Bir insan eğer yaşadığı stres ve sorunlardan kısa bir süreliğine de olsa arınamıyorsa, bir süre sonra kendini tükenmiş hisseder ve hayat enerjisi düşer.

Öğrenci olun veya olmayın, bugün kafa dağıtmak ve hayatın sorunlarından bir an olsun uzaklaşmak isteseydiniz Zonguldak’ın neresine giderdiniz?

Kalabalık Gazipaşa caddesine mi? Sahil kesimine mi? Yoksa lavuar alanına mı?

Sizce bu şehirde yaşayan insanlar da, ailelerinden kopmuş ve okumak amacıyla bu şehre gelmiş insanlar bugünkünden daha iyi şartları hak etmiyor mu?

Koskoca bir şehre çevre ilçelerin köyleri dahil sadece bir AVM’mi düşüyor?

İşte, okulda ve evde zaten dört duvar arasında kalan insanlarımızın, kafalarını dağıtmaları için yine dört duvarı mı layık görüyoruz?

Her zaman ifade ediyoruz. “Birlikten güç doğar.”

Bu şehrin öncelikle ama öncelikle halkı, sonrasında önemli konumlardaki idarecileri bir araya geldiğinde, ne çözülmeyen sorun kalır, ne de sorunlar Zonguldak sınırından girmeye cesaret edebilir?

Öfke, hakaret, kısasa kısas, misliyle cevap verme yaklaşımları bizi bir noktaya ulaştırmaz, sadece içimizi rahatlatır.

“Benim içimde ukde kalsın da, bırakın ülkem ve şehrim huzurlu olsun” diyebilmeyi ne zaman öğreneceğiz?

Bu şehrin önemli konumlarında çok kıymetli ve değerli idareciler bulunuyor.

Bu idareciler de tıpkı şehrini seven ve şehrinin geleceğini düşünen insanlar gibi, bu şehrin sorunlarını çözmek ve kaderini değiştirmek istiyor.

Ama bu değişim yapılan veya yapılması istenen işlere girişildiğinde, “olmaz, izin vermem, ben olduğum sürece…” diye başlayan cümlelerle ve verilen cevaplarla olmuyor.

Söylemek istediğim bu ifadelerle “Ancak vicdanınızı rahatlatırsınız.”

Sergilediğiniz tavır, bu şehre bir şey kazandırmaz.

Tıpkı bugüne kadar kazandırmadığı gibi!

8 Nisan 2016 Cantürk Köşe

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir