Konuşmak İstiyorum! – Cantürk Demirci Şiirleri-

 

Bir hayalim var,

Konuşmak istiyorum.

Bunu nasıl yaparım,

Tam olarak bilmiyorum.

Nedenini sorarsanız,

Kendimi bildim bileli…

İstemsiz susuyorum!

 

Oysa ki;

Doğduktan sonra,

Ağzımdan çıkan ilk hecelerde,

Konuşmamı bekliyordu beni sevenler.

Anne, baba, dede ya da nene…

Ne söylediğimin ne önemi var,

Konuşmamı istiyorlardı işte!

 

Sonra konuşmaya…

Hem konuşmaya, hem görmeye hem de duymaya başladım.

Yapılanları görüyor, doğru ve yanlışı anlıyor ve bunu söylemek istiyordum…

Sonra annem “sus” dedi!

“Sus, yoksa baban kızar!”

Sonra yine konuşmak istedim.

Babam “sus” dedi!

“Sus, yoksa annen üzülür!”

 

Sonra okula başladım.

Yeni bir dünyaya giriş yaptım.

Dedim ki; “Evde konuşamıyordum ama artık özgürüm.”

Okulda öğretmeni gördüm…

Tam konuşacaktım ki arkadaşım “sus” dedi!

“Sus, yoksa öğretmen kızar.”

Yine mi! dedim…

 

Sonra okul müdürünü gördüm…

Önce sağıma ve soluma baktım.

Dedim ki; “Kimse beni engelleyemez, artık konuşabilirim!”

Tam konuşacaktım ki, omzumda bir el.

Müdür yardımcısı “sus” dedi!

“Sus, yoksa disipline gidersin!”

 

Artık lise öğrencisiyim…

Kendimi daha hür hissediyorum.

Ayaklarımın yere bastığını hissediyorum.

Dedim ki; “Artık konuşabilirim.”

Ders arasında bir öğrenci gördüm.

Tam konuşacaktım ki, üst sınıflardan biri “sus” dedi!

“Sus, başına bela almak mı istiyorsun?”

 

Anladım ki bu çile bitmeyecek…

Ama pes etmeyeceğim!

Konuşmak istiyorum!

Bu sefer de deneyeceğim…

Artık son sınıf öğrencisiyim.

Bana kim engel olabilir?

Yine gördüm, görmemek mümkün mü?

Tam konuşacaktım ki, okul müdürü ensemden tuttu!

“Konuşmadan önce, şu saçlarını kestir ve kravat düğmeni kapat!” dedi.

Bu da mı gol değil, dedim?

Yine ofsayta düştük!

 

Üniversiteye başladım.

Bu sefer gerçekten özgürüm…

Hem artık reşitim ve dilediğim gibi konuşabilirim!

Yurda yerleştim ve yurtta kalmaya başladım.

Odada yatak seçecekken…

Seçeceğim yatağa başkası geçti.

Tam konuşacaktım ki, diğer oda arkadaşım “sus” dedi!

“Daha yeni geldik, tatsızlık olmasın.”

 

Sinirlendim ve terasa çıktım.

Yemek sırasına girdim.

Tam konuşacaktım ki görevli “sus” dedi!

“Eğer bir şikayetin varsa, yönetime söyle!”

 

Üniversiteye gittim ve derse girdim.

En azından derste hoca ile özgürce konuşabilirim diye düşündüm…

Artık öğretmen yok, hoca var!

Hoca, genel olarak kabul edilen bir fikrin tersini savunduğunu belirtti!

İşte dedim fırsat, artık konuşabilirim…

“Hocam söylediğinize katıl…” diyemeden…

“Sus” dedi hoca,

“Bunu ispatladığımda zaten susacaksın, o yüzden şimdi de sus!”

Hem üzgün hem de mutluydum…

Çünkü ilk kez iki kelime çıktı ağzımdan!

“Olsun” dedim, bu da bir başlangıçtır.

 

Üniversite son sınıftayım ve arkadaşlarla eve çıktık.

Artık daha da özgürüm…

Evin masraflarını eşit böldük.

Paraları topluyorduk ki, ev arkadaşlarından biri parasını eksik ödedi!

Tam konuşacaktım ki,

Diğer ev arkadaşım “sus” dedi!

“Tatsızlık çıkmasın aramızda hallederiz!”

 

Mezun oldum ve artık daha da özgürüm!

İş başvurusu yaptım.

Dedim ki, neyse o!

Olduğu gibi konuşabilirim…

Tam hazırlanıyordum ki…

Arkadaşım “sus” dedi!

“Ne söylerlerse alttan al, yoksa işe kabul etmezler!”

 

Neyse, işe ve artık paramı kazanmaya başladım!

Para kazanıyorsam söz hakkım da vardır.

İşyerinde yine gördüm…

Tam konuşacaktım ki, iş arkadaşım “sus” dedi!

“Daha yeni geldin, seni düşman bellemesinler!”

 

Müdürü duydum,

Yanına gidip tam konuşacaktım ki…

Amirim kolumdan tuttu ve “sus” dedi!

“Sus, yoksa seni işten çıkartır!”

 

Artık yeter!

Kaç yaşına geldim ve hala konuşamıyorum!

Ailem, sus dedi,

Arkadaşlarım, dostlarım, ve yöneticiler “sus” dedi!

Peki neden konuşmama izin vermediniz?

Konuşmam size ne zarar verir ki?

 

Oysa ben;

Baba diyecektim; “Bunu şu şekilde yapabilirsin.”

Anne; “Şöyle yapsan nasıl olur_”

Öğretmenim; “Peki şunu deneseniz nasıl olur?”

Müdür Bey; “Acaba şunu da mı gözden geçirseniz?”

Arkadaşlar, abiler, ablalar; “Farklı bir yol mu deneseniz?”

Hocam; “Böyle olduğunu düşünmüyorum, şöyle olmaz mı?”

Dostum; “O yatağa ben geçecektim. Sen şuraya geçsen olmaz mı?”

Yemek sırasında; “Yemekler harika görünüyor, ellerinize sağlık!”

İş arkadaşıma; “Şöyle yapsan daha doğru olmaz mı?”

Yöneticiye; “Şu seçeneği de değerlendiremez misiniz?”

diyecektim…

 

Konuşmama izin vermeyerek ne kazandınız?

Zaten izin vermeyerek kaybettiniz!

Konuşmak isteyen bir bireyi, susturarak kaybettiniz!

Size doğruyu anlatmak isteyen birini susturarak,

Doğruyu kaybettiniz!

Size farklı bir yol göstermek isteyen birini susturarak,

Alternatif seçenekleri kaybettiniz!

Size çözüm önerisi sunacak birini susturarak,

Çözüm yollarını kaybettiniz!

 

Siz!

Daha iyi bir dünyayı kaybettiniz!

Daha özgür yetişecek nesilleri kaybettiniz!

Konuşmaktan çekinmeyecek dürüst insanları kaybettiniz!

Geleceğin teminatı olan gençleri kaybettiniz!

Geleceği kaybettiniz!

 

Dün yaptığınız hataları kabul edin!

Ancak bunun pişmanlığıyla…

Yarını da mahvetmeyin!

Buna izin vermeyin!

Kendinize gelin ve yarından itibaren,

İnsanların konuşmasına izin verin!

 

Eğer değişmezseniz…

Ne özgür bir şehir,

Ne yaşanabilir bir ülke,

Ne de nefes alınabilir bir dünya kalmayacak!

 

İnandığı dinin kitabı “oku” diyen,

Mensubu olduğu ülkenin marşı “korkma” diye başlayan bir neslin,

Konuşmasına engel olmayın!

Yarın olsun istiyorsanız,

Bugün insanları özgür bırakın!

Bırakın konuşalım,

Bırakın nefes alalım!

 

Cantürk Demirci Şiir leri – 13/02/2019 – Konuşmak İstiyorum!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir