Bu şehrin sahibi kim?

KÖŞE’SİZ

Bu şehrin sahibi kim?

Zonguldak, kömürün kenti, emeğin ve mücadelenin başkenti.

Bu şehrin emeği de mücadelesi de alın teri de helallik kokar. 

Bu şehirde doğmuş, büyümüş ve hayatını bu şehirde kurmuş bir insan, muhtemelen hayatında bir kez de olsa, maden görmüş ve kömür kokusunu içine çekmiştir. 

Günlük sohbetlerimde ve abilerimle konuşmalarımda söz Zonguldak’a geldiğinde, hemen hemen hepsinin yüzü düşüyor ve “Bu şehrin sahibi yok” cümlesini duyuyorum. 

Bu şehirde yaşayıp, aranızda bu sözü duymayan var mı?

Peki sahiden de öyle mi? Yani bu şehrin sahibi yok mu?

Bir evin, köyün, beldenin, ilçenin, şehrin, ülkenin sahibi kimdir? Devlet mi, vali mi, milltevekili mi, kaymakam mı, belediye başkanı mı, muhtar mı? 

Size soruyorum, bu şehre kimin sahip çıkmasını isterdiniz?

Şunu hiçbir zaman unutmayın, bir ülkenin, şehrin, ilçenin, beldenin veya köyün idarecisi, yönettiği yerin sahibi değil, idarecisi ve emanetçisidir.

Bir yerin sahibi, oranın halkıdır, sakinidir. 

Siz Zonguldak’ın sahibi yok derken, bu şehrin halkının mı bu şehre sahip çıkmadığını kastediyorsunuz, yoksa bu şehirde geçici olarak yöneticilik veya idarecilik yapanlardan mı bahsediyorsunuz? 

Bana kalırsa siz yönetici ve idarecilerden bahsediyorsunuz ama bu şehrin sahibi onlar değil, bu şehrin sahibi Zonguldak halkıdır. 

Bu şehrin sahibi sensin, bu şehrin sahibi benim, bu şehrin sahibi biziz.

Bu şehrin sahibi bu şehirde doğup giden değil,

Bu şehrin sahibi bu şehirde doyup yediğine tüküren değil,

Bu şehrin sahibi sahibi köşeyi dönüp büyükşehirlere kapak atanlar değil,

Bu şehrin sahibi, yıllarca başka şehirde doyup, Zonguldak’a doyduğunu gösterenler değil,

Bu şehrin sahibi, bu şehirde doğanlarla birlikte, bu şehirde doğmamasına rağmen bu şehirde doyanlardır.

Bu şehire yerleşip, bu şehirde evlenenler ve düzenini bu şehirde kuranlar, bu şehrin sahibidir. 

Bu şehrin sahibi, kömürünün tozunu yutan, havasını çeken ve bu şehirde yaşlananlardır.

Vakit geçmeden kendimize gelmeli ve bizim olana sahip çıkmalıyız. 

Bu şehir ne milletvekillerinin, ne belediye başkanlarının ve de idari yöneticilerindir. 

Onlar bir şehir için ya umuttur, ya da umutsuzluk.

Bu şehirde kimin ne ifade ettiğine, varın siz karar verin.

5 Nisan 2016 Cantürk Köşe

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir